5 Şubat 2010 Cuma

Şükür kavuşturana!


Heeeyyyy herkese merhaba!

Bunca zaman nerdeydin diye sorarsanız maalesef annem bloğun şifresini kaybetmişti....Haftasonu babamın dellenip bütün kütüphane odasını indirmesiyle atılacaklar, verilecekler ayrıldı, odaya yeni bi düzen getirildi veeeeeeeeeeeeeeee annem şifreyi aman unutmıyım diye yazıp bi köşeye sıkıştırdığı kağıdı buluverdi o yığının arasında.....Böylece tekrar yayındayız!


Bunca zaman neler yaptım?

Bi kere yürüdüm! 17 aylıkken....Dedemin doğumgününde...22 Ekim 2009'da birden ayağa kalktım ve anneme doğru yürüyüp sarıldım ona! Dedeme en güzel hediye buymuş, öyle dedi herkes....Nedense ağladılar....Ne güzel işte yürüyorum ne var ki ağlıycak!


Sonraaaaa artık herşeyi anlıyorum....Söyleyebildiğim kelimelerin sayısı da gün geçtikçe artıyor...


Anne

Baba

Anneanne

Dede

Meeee

Möööö

Hav-hav

Mauuuwwwwwwwwww

aykkkaykkayykkk (bu vrak vrak oluyor!)

hüüüp (su)

Emmo (Ekmek)

Elma (Emma)

Mama (bu ortama göre çikolata-bisküvi-çubuk kraker ve bilumum yaramaz abur cuburlar olabiliyor)

Meme (Sevgili emzik)


Gel

Namına (Yumurta)

Tööphhhppttee (Köfte)

ve harflere dökemediğim bi şekilde de traktör diyebiliyorum ama üzerinde biraz daha çalışmam lazım sanırım...yani dışardan biri pek anlamaz ne dediğimi ama annemle babam trakör dediğimden eminler...Zaten ilk söylediğim kelime de keçiydi!:))

1 yorum:

cerenoz dedi ki...

O köfte deyişi duymanız görmeniz gerekiyor, kendisi de tam mıncırmalık...