28 Aralık 2010 Salı

Zeyno Bugünlerde.....

Çok uzun bir ara oldu farkındayım ama napiyim annem çok tembel blog yazma konusunda... Yoksa hergün yeni birşeyler öğreniorum, bıcır bıcır konuşuyorum, her konuda bi fikrim ve söyleyecek bir sözüm var:)Oynadığım oyunlar değişiyor, daha kapsamlı oyunlar kuruyorum artık.... Bu aralar en sevdiğim şey puzzle yapmak! 48 parçalık puzzle'ı bile yapıyorum annemlerin yardımıyla! Çeşit çeşit puzzleım var...Hiç bıkmıyorum....

1 ay öncesine kadar sadece ve ısrarla Baby TV izlerken annemin teşviki hatta biraz da zorlamasıyla Disney Channel'a geçtim ve Mickey Mouse favori çizgi filmim oldu... Sabah 8:35de beni ararsanız kesinlikle TV karşısında Disney Klüp Evi dansına eşlik ederken bulabilirsiniz:)

(Annenin notu: Baby Tv çok güzel, çok eğitici ama o müzikleri benim içimi bayıyordu, melodisiz, tuhaf, uyumsuz...bir de hep aynı şeyler tekrarlanıyordu ve açıkçası artık Zeynepin diğer çizgi film kahramanlarıyla tanışmasını istiyordum..Önceleri itiraz etti, izlemek istemedi, baby tv istedi ama şimdi çok seviyor..Tamirci Manny de favorilerinden biri ama en çok Mickey'i seviyor..Klüp dansı yapmaya bayılıyor)

Bu arada boyum 98 cm ve kilom 19 kg, doktorum tombiş olduğumu söylüyor:)Anneme çekmişim...Annem bana 5-6 yaş kıyafetleri alıyor...Ayağım da 26 numara! Daha 2.5 yaşındayım ama görenler en az 4 sanıyor beni...Annem boyu inşallah hep uzun gider diyor..

Artık baya baya konuşuyorum, komik söylediğim şeyler yok değil tabi, mesela:

Kubaage- Kurabiye
Kolanda- Kolonya
Sıpıştı - Sıkıştı
Parpin - Parfüm


Beni merak edenlere işte son zamanlarda çekilen bazı fotolarım:

Önce bir yakın çekim...Annemin yaptığı kolye ve yüzükler için mankenlik yapıyorum:


Çay ssati oyununda çayı ben koymazsam arıza çıkartıyorum!



Annemler doktora gitmeden bir gün önce bana doktor seti aldılar...bütün akşam annemleri ve bebeklerimi muayene ettim, iğne yaptım. O yüzden ertesi gün doktorda hiç ağlamadım...Belki Tata dedem gibi ben de doktor olurum:)




Veee bu da alışveriş merkezlerinden birindeki yılbaşı süsleri....Kocaman Noel Babaya bayıldımmmmmmmm

23 Eylül 2010 Perşembe

Ramazanda Gençlik Parkına gittik

Merhaba!
Ramaznda Gençlik Parkı'nda oyuncaklar, standlar kurulmuş, annem çok güzel olmuş ışıl ışıl dedi, cümbür cemaat Gençlik Parkı'na gittik...



Babam, Elif Teyzem ve Serkan Amcam buna binerken Berkle ben bile korktuk! En güzeli atlıkarınca bence....Elif Teyzemin çığlıkları Kızılaydan duyulmuştur:)


Babam Kafadarzade Cihan Efendi ile annem Nesligül Sultanşah Hanımefendi:)


Ceren Teyzem bana göz-kulak olmak bahanesiyle bi tur atlıkarıncaya bindi:))


Berkle verdiğimiz bazı samimi pozlar çevrede gülüşmelere yol açtı:)

16 Ağustos 2010 Pazartesi

Zeynepçe-Türkçe sözlük




Fotoğraflar geçen hafta cumartesi çekildi....Doktor amcamızdan çıktıktan sonra Kuğulu Parka gittik Zeynoyla ilk kez! Evet ilk! Çocuk 2 yaşında ilk defa Kuğulu Park gördü, ne biçim anneyim ben yaa....Kuğuları gördü ve yanlarına gitmek için çite tırmandı da diyebiliriz:)))

Ne zamandır aklımda bi türlü yazamadım....Zeynep her hafta yeni sözcükler öğrenip kullanmaya başlıyor....Bunların bazılarını çok düzgün telaffuz ediyor, bazıları ise çok komik ve hatta hiç benzemez şekilde:))) Ama her istediğini hayet güzel anlatıyor topiloşum...Bu ay renkleri öğrendi, herşeyin rengini söylüyor....Resim çizmeyi çok seviyor, ne çizelim sorusuna ise cevabı hep aynı: BOP! Zeyno'ya göre bütün yemekleri anneannesi yapıyor! Bizim evdeki, restorandaki, oteldeki, heryerdeki yemekler anneannenin elinden çıkıyor ona göre! Bu aralar çaya bişiler batırmayı çok seviyor ve bunu anlatmak için hayali bir bisküviyi tutan tombik parmaklarını hayali çaya batırma hareketi yapıyor..."Annecim hava çok sıcak diye çay yapmadım ki" diyince de ellerini ve gözlerini kocaman açıp gooookkkkkkkkk diyor:)

İşte 26. ayımız itibariyle Zeynepçe-Türkçe sözlük:

Tii-mii-ni:Kırmızı
Gegiş : Yeşil

Peepe : Pembe

Maami : Mavi

Mo : Mor

Puu-pu-pu : Turuncu

Hosis : Sosis

Üzüm : Ünin (Bu aralar favori meyvemiz)

Kapuuu : Karpuz

Puu-pu : Turşu

Hoop : Yoğurt

Ikı (genizden): Çikolata (ne alaka demeyin, öyle diyo walla)

Aptapta : Çubuk kraker! Evet inanılmaz ama gerçek

Küym : Kum (deniz kenarında kumla oynamak istiyormuş)

DÜŞŞ : Duşa girmek istediğinde (bi taraftan minik el göbüşü yıkama
hareketi yapıyor)

Hamum : Playdough oynamak istediğinde(Hamur)

Badaa : Boya yapalım

Tee-tik : Terlik (çok düşkün terliklerine, kimseye vermez!Boşta birinin terliğini görürse de kaçırmaz giyer ayağına bi dener hemen)

Uyurken saçlarımla oynamayı huy edindiğinden saçım toplu yatarsak bana emrediyor: AÇÇ

Sabahın 6sında benim kaldırıp içeri gitmek istediğinde: Kaaalk

Ben gidiyorum diye arkamı dönünce sinirle: bek-leee

İstediği emziği vermediysek: Ötee-kiiiii

İçinde nerde kelimesinin geçtiği her cümleye: Buu-da ya da Buuu-dan

Ona ait bişeye bu benim olsun diyince çığlık çığlığa: Baeynnn (Ben)

Annesine ait bişey sorulunca: Annen

Babasına ait bişey sorulunca : Baban

Sinekleri kovmak için: Gitpis! Pis sinek git demek oluyor bu, elini de sinirli sinirli havada sallıyor:)

Bu yemeği kim yapmış diye sorduğumuzda, nerde olursak olalım: A-NAAA-NEEEE

Devamı hatırlandıkça yazılacak efenim:)

5 Ağustos 2010 Perşembe

Zeynep Side'deydi:)


Temmuzun son haftası Annem, Babam, Gonca Halam Nam-ı diğer Haha), Necmi eniştem (Enişş), Hande (bunu doğru söyleyebiliyorum) ve Emre (Emme) abimle birlikte Side-Sorgun'daki Blue Waters Oteldeydik...


İlk resim plaja giderken çekildi....Annemler bana tatile gitmeden önce baston puset aldılar, böylece bagajda yer kaldı ve bavulları ön koltuğa koymak zorunda kalmadık..Gördüğünüz gibi pusetim eşya dolu....simidim, kovalarım, yedek havlular, plaj çantaları....Annem her sabah bu arabayı hazırlıycam diye kahvaltıya geç kalıyordu:)


İkinci resimde annemle denizdeyiz...


Hayatımda ilk kez çocuk havuzuna girdim ve kaydıraktan kaydım ben!!!!!Biraz korktuğum için babam da benimle birlikte çıktı kaydırağa....



Dünya mutfaklarına açığım..Özellikle Çin mutfağına:) Yannız şu çubuk işini pek kıvıramadım sanki!



Yeni kültürlere de açığım...Bunlar Rus arkadaşlarım mesela...İkizlermiş ve onlar da tam 2 yaşındaymış.... Aynı dili konuşmaya gerek yok, bebekçe en evrensel dil:)))))
Bir de Avusturyalı arkadaş edindim tatilde, adı Teresa'ydı ve kendisine Türkçe "abooooooooo" demeyi öğrettim!!!!!!!

Annemlerin hergün kahve içip mayıştığı Akdeniz Barda çeşitli koltuk ve halılarda benden kahve izleri bıraktım otel personeline anı olarak:))))
Bu oteli çok sedim, seneye gene gelecek ben! Çüüsssssssssssss!!


















9 Temmuz 2010 Cuma

Ben tatile gittim !




İşte sahilleri yakıp kavuran pikinilerim ve aylardır hayalini kurduğum mavi pisikletim:)

15 Haziran 2010 Salı

İyi ki doğğğ-duummmmm!











İyi ki doğdummm

Bak işte tam 2yaşında oldummmm lay lay lommm

Herkese merhabaaaa!

Aslında doğumgünüm bildiğiniz gibi 26 haziran ama 26 haziranda tatile gidicez o yüzden doğumgünümü erken kutladık... Annem bana çook harika bi pasta yaptırdı, babam sabah erkenden gidip pastamı aldı... Üstünde en sevdiğim çizgifilm karakteri olan Nemo, Nemo'nun babası, Dory ve diğer deniz canlıları vardı... Anneannem annemle bana takım elbise dikti, çok komiktik.... Annemin küçüklüğüne çok benzediğim için "Neslinin 32 yaşındaki haliyle 2 yaşındaki hali yanyana yürüyor" yorumları yapıldı:))


Doğumgünümü Daphne Restaurant'da yaptık. Önce brunch yapıldı sonra benim pastamı kestik...Bize oyun parkının hemen karşısındaki masayı ayarlamışlardı ki arkadaşlarımla rahatça oynıyım annemler de görsün diye..Ama arkadaşlarım gelemedi, sadece kuzenim Bora gelebildi...


Borayla bol bol toprakla oynadık, birbirimizin suratına toprak attık çok zevkliydi:) Bora John Travlotaya benziyo, O'nu çok seviyorum....Çok iyi anlaşıyoruz hiç kavga etmiyoruz.. Bora'nın bi de kızkardeşi oldu, adı Buse! Benim doğumgünümden sonraki gün sabah doğdu, minicik bi kız bebek:))))))))Hoşgeldin Buseeeeeeeee!!!

Bi sürü cici hediye geldi bana, hepsi çok güzel, burdan da bi kez daha teşekkür ediyorum....















7 Nisan 2010 Çarşamba

Nerdeeen Nereye:)


Pazar akşamı çok güzeldi....Annem, babam, ben-Özgü Teyzem ve Berk, Pınar Teyzem, Enes Amcam, Ali Kerem- Elif Teyzem ve Serkan Amcam hep birlikteydik...Özgü teyzem bize çok güzel mamalar hazırlamış yorulmuş... Berkle çok güzel oynadık...Çok güzel anlaşıyoruz, herkesle o kadar güzel oyanamıyorum ama Berkle çok güzel oynuyorum...Benimle oyuncaklarını da paylaşıyo hem..ben düşünce hemen kaldırıyo beni tutup...Özgü teyzem beni çekiştiriken görünce Berkin beni ittiğini sandı oysa ki Berk beni yerden kaldırmaya çalışıyodu..ve kendini çok güzel anlattı:


Özgü: Berkçim ama Zeynepi itme, o küçük, düşer...

Berk: I-ııı! Anne Zeyno düş, ben tut....


Berk, arabasına binince beni arkamdan itiyo...ben de onu itiyorum..birlikte koşup ortalığı dağıtıyoruz bol bol:)))


Gece 10 gibi biz tam evi darmadağınık hale getirmişken Sema Teyzeyle Yılmaz Amca geldi!!!!! O sırada evdeki manzara şöyleydi:


Sofrada bi sürü yemek, masada Elif Teyze, Pınar Teyze, Özgü Teyze ve annem dedikodu yapıyolar... Babam, Serkan Amca, Enes Amca koltuklara yayılmış sohbeti koyultmuşlar....Ben Berkle evde ne kadar oyuncak varsa hepsini salona saçmışım...Ali Kerem yan bölümde bi koltukta kestiriyo mışıl mışıl ve gülümseyerek.... Her kafadan bi ses...gülüşmeler...takılmalar....ayyy yapma Zeyneep diye bağırmalar, Berkin bana sürekli Zeynoooooooooo diye seslenmesi....İtalyan aileleri gibiyiz:)))Sanırım Sema Teyzeyle Yılmaz Amca şok geçirmişlerdir evin halini görünce:)))


Annem şu anki halerine bakınca bundan 10 seneki hallerini düşünüp duygulanıyor....Bu evde kaç kere hep birlikte kaldık, yemekler hazırladık, dedikodu yaptık, ağladık, güldük....ve şimdi çocuklarımız koşturuyor ortalıkta diye...Koşamayanlar mışıldıyor....ama aramıza katılması yakındır....Ama bir kişi eksiğiz, bu takıma bi dördüncü lazım...Bilmem anlatabildim mi:)))