16 Ağustos 2010 Pazartesi

Zeynepçe-Türkçe sözlük




Fotoğraflar geçen hafta cumartesi çekildi....Doktor amcamızdan çıktıktan sonra Kuğulu Parka gittik Zeynoyla ilk kez! Evet ilk! Çocuk 2 yaşında ilk defa Kuğulu Park gördü, ne biçim anneyim ben yaa....Kuğuları gördü ve yanlarına gitmek için çite tırmandı da diyebiliriz:)))

Ne zamandır aklımda bi türlü yazamadım....Zeynep her hafta yeni sözcükler öğrenip kullanmaya başlıyor....Bunların bazılarını çok düzgün telaffuz ediyor, bazıları ise çok komik ve hatta hiç benzemez şekilde:))) Ama her istediğini hayet güzel anlatıyor topiloşum...Bu ay renkleri öğrendi, herşeyin rengini söylüyor....Resim çizmeyi çok seviyor, ne çizelim sorusuna ise cevabı hep aynı: BOP! Zeyno'ya göre bütün yemekleri anneannesi yapıyor! Bizim evdeki, restorandaki, oteldeki, heryerdeki yemekler anneannenin elinden çıkıyor ona göre! Bu aralar çaya bişiler batırmayı çok seviyor ve bunu anlatmak için hayali bir bisküviyi tutan tombik parmaklarını hayali çaya batırma hareketi yapıyor..."Annecim hava çok sıcak diye çay yapmadım ki" diyince de ellerini ve gözlerini kocaman açıp gooookkkkkkkkk diyor:)

İşte 26. ayımız itibariyle Zeynepçe-Türkçe sözlük:

Tii-mii-ni:Kırmızı
Gegiş : Yeşil

Peepe : Pembe

Maami : Mavi

Mo : Mor

Puu-pu-pu : Turuncu

Hosis : Sosis

Üzüm : Ünin (Bu aralar favori meyvemiz)

Kapuuu : Karpuz

Puu-pu : Turşu

Hoop : Yoğurt

Ikı (genizden): Çikolata (ne alaka demeyin, öyle diyo walla)

Aptapta : Çubuk kraker! Evet inanılmaz ama gerçek

Küym : Kum (deniz kenarında kumla oynamak istiyormuş)

DÜŞŞ : Duşa girmek istediğinde (bi taraftan minik el göbüşü yıkama
hareketi yapıyor)

Hamum : Playdough oynamak istediğinde(Hamur)

Badaa : Boya yapalım

Tee-tik : Terlik (çok düşkün terliklerine, kimseye vermez!Boşta birinin terliğini görürse de kaçırmaz giyer ayağına bi dener hemen)

Uyurken saçlarımla oynamayı huy edindiğinden saçım toplu yatarsak bana emrediyor: AÇÇ

Sabahın 6sında benim kaldırıp içeri gitmek istediğinde: Kaaalk

Ben gidiyorum diye arkamı dönünce sinirle: bek-leee

İstediği emziği vermediysek: Ötee-kiiiii

İçinde nerde kelimesinin geçtiği her cümleye: Buu-da ya da Buuu-dan

Ona ait bişeye bu benim olsun diyince çığlık çığlığa: Baeynnn (Ben)

Annesine ait bişey sorulunca: Annen

Babasına ait bişey sorulunca : Baban

Sinekleri kovmak için: Gitpis! Pis sinek git demek oluyor bu, elini de sinirli sinirli havada sallıyor:)

Bu yemeği kim yapmış diye sorduğumuzda, nerde olursak olalım: A-NAAA-NEEEE

Devamı hatırlandıkça yazılacak efenim:)

5 Ağustos 2010 Perşembe

Zeynep Side'deydi:)


Temmuzun son haftası Annem, Babam, Gonca Halam Nam-ı diğer Haha), Necmi eniştem (Enişş), Hande (bunu doğru söyleyebiliyorum) ve Emre (Emme) abimle birlikte Side-Sorgun'daki Blue Waters Oteldeydik...


İlk resim plaja giderken çekildi....Annemler bana tatile gitmeden önce baston puset aldılar, böylece bagajda yer kaldı ve bavulları ön koltuğa koymak zorunda kalmadık..Gördüğünüz gibi pusetim eşya dolu....simidim, kovalarım, yedek havlular, plaj çantaları....Annem her sabah bu arabayı hazırlıycam diye kahvaltıya geç kalıyordu:)


İkinci resimde annemle denizdeyiz...


Hayatımda ilk kez çocuk havuzuna girdim ve kaydıraktan kaydım ben!!!!!Biraz korktuğum için babam da benimle birlikte çıktı kaydırağa....



Dünya mutfaklarına açığım..Özellikle Çin mutfağına:) Yannız şu çubuk işini pek kıvıramadım sanki!



Yeni kültürlere de açığım...Bunlar Rus arkadaşlarım mesela...İkizlermiş ve onlar da tam 2 yaşındaymış.... Aynı dili konuşmaya gerek yok, bebekçe en evrensel dil:)))))
Bir de Avusturyalı arkadaş edindim tatilde, adı Teresa'ydı ve kendisine Türkçe "abooooooooo" demeyi öğrettim!!!!!!!

Annemlerin hergün kahve içip mayıştığı Akdeniz Barda çeşitli koltuk ve halılarda benden kahve izleri bıraktım otel personeline anı olarak:))))
Bu oteli çok sedim, seneye gene gelecek ben! Çüüsssssssssssss!!